top of page

ANTİK MISIR’DA MUMYALAMA



T.C.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

TARİH BÖLÜMÜ





ANTİK MISIR’DA MUMYALAMA




Dönem Sonu Ödevi



Hazırlayan;


Aylin ŞİMŞEK

180211007




Danışman;


Prof. Dr. Mehmet Fatih YAVUZ



ÇANAKKALE — 2021


I



ÖZET


Antik Mısır’da ölümden sonrasına dair inanç oldukça gelişmiştir. Bu nedenle ölümden sonra da bedenin muhafazası çok önemli olmuştur. Eski Mısır’dan itibaren var olan mumyalama sanatı, Yeni Krallık ile birlikte zirveye ulaşmıştır ve dünyaya Mısır uygarlığının kazandırdığı karışık bir ritüele dönüşmüştür. Eski Mısırlıların mumyalamadaki becerileri ve kullandıkları teknik sayesinde cesetler gerçeğe en yakın haliyle günümüze ulaşmışlardır. Makale, konusu itibariyle Antik Mısırlıların mumyalama tekniğini, ahiret inançlarını, ölümden sonraki ritüellerini ele almaktadır.

Anahtar kelimeler; Mumyalama, inanç, mitoloji, Mısır, mumya, ritüel.



ABSTRACT


Belief in the afterlife was highly developed in ancient Egypt. For this reason, the preservation of the body after death has been very important. The art of mummification, which has existed since Ancient Egypt, reached its peak with the New Kingdom and turned into a mixed ritual brought to the world by the Egyptian civilization. Thanks to the ancient Egyptians' mummification skills and the technique they used, the corpses have reached the present day in their closest form to reality.The Ancient Egyptians' mummification technique, afterlife beliefs, and after-death rituals are all discussed in this article.

Key words; Mummification, belief, mythology, Egypt, mummy, ritual.












1


GİRİŞ

Antik Mısır’da Öte Dünya İnancının Mumyalama Sanatına Etkileri


Öte dünya inancı eski Mısır’da mumyalama sanatının gelişmesinde en önemli etkenlerden biri olmuştur. Eski Mısırlılar için ölüm mevcut değildir. Her biri, toprağın öbür yüzünde kendine, dünyadakine oldukça benzer bir yer ve bir varlık bulacağına güvenmektedir.1 Fakat Mısır’da ölülere sonsuz bir barış ve huzur vaat edilmemektedir. Her birey öldükten sonra kendisine sonsuz yaşam bahşedecek olan tanrılardan birinin huzuruna çıkmak için yeraltı dünyasına bir yolculuk yapmak zorundadır.2 Bu yolun sonunda kazanılacak olan, sonsuz yaşamdır. Ölünün kendisine öğretilen büyüleri ve duaları kesinlikle hatırlaması gerekmektedir. Bu şekilde kendisine yönelik tehditleri ve onu gözleyen kötü varlıkları etkisiz kılmak zorundadır. Bu güçler sayesinde ruh, sonunda tanrıların ülkesine ulaşır. Karşılaşacağı son güçlük Osiris ve yeraltı jürilerinin önünde kalbinin yargılanmasıdır.3 Bu yolculuğun amacı akh’a, yani “etkin” ya da “mükemmel” bir ruha dönüşmektedir. Tanrıların yargılamasında varlıklarını haklı kılamayanlar Ruh Yiyicinin çeneleri arasında ikinci bir ölümle yüzleşir.4 Varlıklarını haklı kılanlar ise batı ufkunun ardında bir yerde yemyeşil ve bereketli bir yer olan Kamış Tarlaları’ndaki yaşama kabul edilir.

Eski Mısırlılar, öldükten sonra Kamış Tarlaları’ndaki yaşama kabul edilip, yeniden doğma düşüncesinde olduklarından dolayı, vücudun binlerce yıl bozulmadan korunabilmesi zorunluydu; çünkü çürüme olursa, oraya yerleşemeyecek olan ruh, ebediyen kaybolmaya mahkûmdu.5 Korunmamış bir cesedin ölümden sonra yaşama ihtimali yoktu.6 Bu nedenle insan bedeninin kesin olarak toprakta yok olmasını önlemeye çalışmışlardır.

Başlangıçta firavunların cesetleri kerpiç odalara gömülmüştür. Muhtemelen beraberlerinde gömülen değerli eşyaların korunması amacıyla cesetler daha derinlere gömülürken, bu defin yöntemleri de giderek ayrıntılı bir hale gelmiştir. Böylece cesedi koruyabilmek amacıyla mumyalama yöntemi gelişmiştir.7

——————————————

1 Peter le Page Renouf, Mısır’ın Ölüler Kitabı, Onbir Yayınları, İstanbul, 2020, s31.

2 Geraldine Pinch, Mısır Mitolojisi, Say Yayınları, Ankara, 2020, s152.

3 Ibid., s. 152.

4 Ibid., s. 152.

5 Renouf, Mısır’ın Ölüler Kitabı, s102.

6 Charles Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, Dost Kitabevi, Ankara, 2018, s70.

7 Ibid., s. 32.

2


Mumyalama


Mumyalama hakkındaki en eski bilgileri bize, Herodotos, ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır ve mumyalamanın fiyata göre; en iyi, orta ve üçüncü sınıf olarak ayrıldığını söylemektedir. Heredotos en iyi mumyalamayı şu şekilde aktarır:

Önce demir bir kanca ile burun deliklerinden beyni çeker; ama hepsini alamaz, kalanını ilaçla eritir. Arkasından, keskin bir Ethiopia taşı ile ölünün böğrünü uzunlamasına keser ve içindeki her şeyi boşaltır; içini böyle temizledikten sonra hurma şarabından geçirir ve kokular püskürtür; karnına dövülmüş saf mür ve çeşitli kokular doldurur ve diker. Sonra tabii sodyum karbonat içine daldırıp yetmiş gün onun içinde bırakmak suretiyle tuzlar. Yetmiş günden sonra çıkarır, yıkar ve baştan aşağı Mısırlıların genellikle yapıştırıcı olarak kullandıkları zamka batırılmış gayet ince tül şeritlerle sarar. Ve ölünün yakınlarına teslim eder, onlar da tam bir insan gövdesine göre yapılmış olan bir tabut hazırlatırlar ve mumyayı içine kapatırlar; kapandıktan sonra ölü odasına götürülür, ayaküstü bir duvara yaslanır.8


Herodotos’un vermiş olduğu ikinci, yani orta karar bir mumyalama ise şu şekildedir:

Mumyacı, ölünün karnını yarıp iç organlarını çıkarmadan, içine sedr ağacından çıkarılan bir yaş şırınga eder; şırınga kıçından yapılır ve sıvının dışarı kaçması önlenir, gereken gün sayısı kadar tuz içinde bırakılır; son gün içerideki sedr likörü çekilir. Öyle kuvvetli bir şeydir ki bu likör, kendisiyle beraber ölünün içinde ne varsa hepsi sıvı halinde dışarı çıkar; tuz eti yer, ölü de bir deri bir kemik kalır. Bundan sonra fazlasına bakmadan ölüyü teslim ederler.9


Üçüncü sınıf mumyalamada ise, ölünün içi, iç sürdürücü bir tuzla temizlenir, yetmiş gün tuza batırılır ve ailesine teslim edilir.10


——————————————

8 Herodotos, Tarih, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2018, s156-157.

9 Ibid., s. 157.

10 Ibid., s. 157.



(Şekil1:Horus’un oğulları. Ölü, ölüm sarayına götürülüyor.)


Ölümden sonra bedenin çekirdeği olan kalp yerinde bırakılırdı; çünkü, Ölüler Kitabı’nda şöyle yazılıydı: “Gerçek kalbin seninle birlikte olacak.”11 Diğer organlar, bedene ait sıvılarla dolmuş sodyum karbonat da dahil olmak üzere, ayrı ayrı, Canopus adı verilen kavanozlara konur ve Horus’un dört oğlunun korumasına izin verilirdi.12 Bu koruyucular: Köpek-maymun başlı Hapi, insan başlı Amset, köpek başlı Douamoutef ve atmaca başlı Kebeh-senouf ’tur.13

Mezarlara kişilerin gelecek yaşamlarında ihtiyaç duyabilecekler eşyaları, değerli eşyaları da konulurdu. Hastalık derecesinde yaygın olan ve ölenin fiziksel güç gerektiren bir işle meşgul olacağı ve bunun sonucunda statüsünün alçalacağı korkusuyla, onun yanına bir iş gücü modeli olarak küçük heykelcikler (şhabtis) iliştirmek de gelenek olmuştur.14

Bu şekilde yapay mumyalamanın yanı sıra Nil doğal mumyalama için de çok uygun bir yerdir. Birçok incelemeler göstermiştir ki, bu kusursuz konserve ediliş tahnit sanatının üstünlüğünden çok Nil diyarının kuru iklimi, havanın ve kumun mikropsuz oluşu yüzündendir. Doğrudan doğruya kum içinde, tabutsuz ve iç organlarının çıkarıldığını gösteren en ufak iz taşımayan sapasağlam kalmış mumyalar bulunmuştur.15




—————————————————————

11 Renouf, Mısır’ın Ölüler Kitabı, s103.

12 Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, s70.

13 Renouf, Mısır’ın Ölüler Kitabı, s103.

14 Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, s71.

15 C. W. Ceram, Tanrılar Mezarlar ve Bilginler, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2019, s129.

KAYNAKÇA


HERODOTOS, Tarih, Çev. Müntekim Ökmen, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Mayıs

2018


CERAM, C. W., Tanrılar Mezarlar ve Bilginler, Çev. Hayrullah Örs, İstanbul, Remzi Kitabevi,

Şubat 2019


FREEMAN, Charles, Mısır, Yunan ve Roma: Antik Akdeniz Uygarlıkları, Çev. Suat Kemal Angı,

Ankara, Dost Kitabevi, Mart 2018


PINCH, Geraldine, Mısır Mitolojisi: Eski Mısır Tanrıları, Tanrıçaları ve Mitleri, Çev. Ekin Duru,

İstanbul, Say Yayınları, 2020


RENOUF, Peter le Page, Mısır’ın Ölüler Kitabı, Çev. Erhan Altunay, İstanbul, Onbir Yayınları,

Ocak 2020


WILKINSON, Richard H., Eski Mısır’ın Bütün Tanrı ve Tanrıçaları, Çev. Ahmet Fethi Yıldırım,

İstanbul, ALFA Yayınları, Kasım 2016


MULLER, W. Max, Mısır Mitolojisi: Tanrılar, Dinler ve Kozmik Mitler, Çev. Cemal Can

Tarımcıoğlu, İstanbul, Mayakitap, Mayıs 2020

bottom of page