top of page
Yazarın fotoğrafıReşat Berk

Gelişim Zihniyeti

Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2023

İnsanın davranışsal doğasını anlamaya yönelik çabalarda, “inanç veya anlamlandırma” faktörü oldukça büyük rol oynamıştır. Bunun sonuçlarını birçok kez gözlemleyebiliriz. En basitinden, farklı dine inanan (veya da inanmayan) iki kişinin bazı davranışlarında belirgin farklılıklar vardır. Benzer şekilde konu zihniyetimize geldiğinde de belirgin farklılıklar vardır. Carol Dweck’in çalışmaları bu alanda anlamlı katkılar ortaya sunmuş ve iki tür zihniyetten bahsetmiştir:

  1. Sabit zihniyet

  2. Gelişim zihniyeti

Carol Dweck, farklı yaş gruplarında ki çocuklarla ve öğrencilerle yaptığı çalışmalarda bu iki zihniyeti şu şekilde tanımlamıştır:

Sabit zihniyette sahip öğrenciler; temel yeteneklerin, zekalarının, yeteneklerinin sabit özellikler olduğuna inanırlar.

Gelişim zihniyetine sahip öğrenciler; yeteneklerinin ve zekalarının çaba, iyi öğrenimle ve sebatla gelişeceğine inanırlar, anlarlar. [5]

Bunlar kulağa basit bilgiler olarak gelebilir. Lakin hayatımızın her alanında önemli bir rol oynar. Özellikle okul eğitimi sırasında muhtemelen şunları sık sık duymuş olabilirsiniz; “ben matematikten anlamıyorum”, “matematik beni aşar”, “fizik yapamam”, “kafam basmıyor” tarzında kalıplar oldukça yaygındır. Devamında üniversiteye gittiğimizde bu kadar sesli olmasa da içten içe, “bu puanlı üniversitede ne yapabilirim ki?”, “düşük puan aldım ve ben artık bu kadarım” tarzında düşünce biçimleri yaygın olabilir. Lakin bunların hepsi uzun vadede bir anlam ifade etmiyor. Özellikle fizik veya matematik gibi alanlarda çok yaygın bir önyargı vardır. Lakin biliyoruz ki, öğrenme veya bir durumu içsel hafızaya alma; duygusal sitemle ilişkili olup onun üzerine yoğun çaba harcayarak gerçekleşir. Yani öğrenmeye, anlamaya çalıştığınız bir konu üzerinde, tutku, arzu ve şevk hissettikten sonra onun üzerine çaba harcayarak öğrenme süreci gerçekleşir. Bu süreçte zorluklar bir motivasyon kırıcı değil, öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. [3] Zaman zaman bu derslerde başarısız olmuş olabilirsiniz lakin yapılması gereken onu, bu tür genellemelerle tüm hayat boyu böyle olacağını varsaymak değil, yeterli düzeyde çalıştım mı? Hangi konuları eksik anladım? Nerelerde hatam var? Şeklinde analitik bir yaklaşım işleri düzeltmeye başlayacaktır. Bu benzer kalıplar hayatımızın her alanında bilinçli bilinçsiz yer edebiliyor. Bu kalıpların özel adlandırması da vardır: “Bilişsel çarpıtmalar”. İçinde bulunduğumuz durum karşısında yaptığımız hatalı düşünme şeklidir.

Bunlar anlam ifade etmese de böyle olduğuna inanıldığı için bir anlama bürünür. Böylece hayat şeklimiz üzerinde de etkisi olabilir. Mesela matematikten hiç anlamayacağımıza inandığımız için matematiğe ve matematiksel düşünceye hiç bakmayız. Aynı şey fizik için de geçerli olabilir. Veya içinde bulunduğumuz üniversiteye düşük puanla girdiğimizi ve sonucunda yeni hiçbir şey yapmayacağımıza inandığımızda, yeni bir şeyler öğrenmek, geliştirmek ve önceki yıllarımızda eksik olan bilgilerimizi telafi etmek için belirgin bir adım atmayabiliriz. Bunlar belirgin örneklerdir ve daha fazlası da çoğaltılabilinir. Hatta bu örnekleri genel hayat yaşamımıza da taşıyabiliriz. Tüm bu kalıplarda sabit ve genel bir yaklaşım olsa da hayat dinamiktir. Zamanın birinde davranışların ve bakış açılarının değişmesiyle hayat tarzında değişiklikler oluşur. Keskin bir sabitlik yoktur. Bunun yanında bu anlatılanların bilimsel çalışmaları da vardır. Yapılan çalışmalarda belirli bir seviyedeki öğrencilere yeteneklerinin, zekalarının ve becerilerinin geliştirilebilir olduğu öğretildiğinde zamanla öğrencilerinin gelişiminin arttığını ve iyi sonuçlar aldıkları, kontrol gruplarına göre ortaya konmuştur. [2] Öyle ki Stanford Üniversitesi’nin önemli bir sloganı da şudur: “Öğrenme yoluyla yaşamları iyileştiriyoruz”. Yazıyı tamamlamadan önce Carol Dweck’in çalışmalarını anlattığı 10 dakikalık Ted konuşmasını izleminizi öneririm. Konuşmanın sonunda Carol Dweck 13 yaşında ki bir çocuktan aldığı mektupta şunların yazdığını söylüyor; “Sevgili Profesör Dweck, yazılarınızın bilimsel araştırmalara dayalı gerçeklere dayanmasını takdir ediyorum ve bu nedenle yazdıklarınızı uygulamaya karar verdim. Okul çalışmalarıma, aile ilişkilerime ve okuldaki çocuklarla ilişkilerime daha çok çaba harcadım ve tüm bu alanlarda önemli ilerlemeler kaydettim. Şimdi anlıyorum ki hayatımın çoğunu boşa harcamışım.


Referanslar

[1] Mindset: The New Psychology of Succsess (Zihniyet: Başarının yeni psikolojisi), Carol S. Dweck

[2] The power of believing that you can improve (Gelişebileceğinize inanmanın gücü) | Carol Dweck, TED, https://www.youtube.com/watch?v=_X0mgOOSpLU

[3] Zeka dinamiktir, Khan Academy, https://www.youtube.com/watch?v=Bxe77Td6B60

199 görüntüleme0 yorum

コメント


bottom of page