Anıl Cür ile birlikte çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı diye hararetli bir tartışmaya tutuşmuştuk ki aniden verilmiş bir kararla kendimizi Tevfikiye Köy minibüslerinin yanında bulduk. Heybemize Homeros’un İlayda’sından birkaç ezgi ve yönetmen Wolfgang Petersen’in Truva’sından birkaç sahneyi koyduktan sonra Troya Antik Kenti’ne doğruçıktık yola. Yarım saatlik bir yolculuğun ardından hedefimize ulaştık. Daha antik kente varmadan, köye girer girmez evlerin duvarlarında Akhilleus’un, Paris’in, Helen’in tasvirleri karşılıyor bizi.
Troya Antik Kenti gayet büyükçe bir ören yeri, M.Ö 3000’li yıllara kadar tarihlenen, efsane ve tarihin kol kola olduğu büyüleyici bir ziyaret alanı.Troya,Kaz dağlarının eteklerinde hem Türkiye’nin hem de dünyanın en önemli antik yerleşim yerlerinden biri. Nelere şahit olmamıştır ki kent, dünyanın ilk güzellik yarışmasının burada yapıldığına inanılır. Bu yarışmada Hera, Afrodit ve Athena boy göstermiştir. Efsane o ya en güzeli seçmek görevi Paris’indir. Dünyanın en güzeli olmak için yarışanlardan Afrodit, Paris’e Sparta Kralının karısı Helen’i vaat eder ve dünyanın en güzeli Afrodit olur. Bu yarışma TroyaSavaşı’nın başlamasına ve aşk uğruna yapılan ilk savaşlardan birine de sebep olacaktır.
1871 yılından itibaren devam eden kazılar sonucunda dokuz katmanlı bu, efsanelerin gerçeklere göz kırptığı antik kent meydana çıkmıştır. Roma kültüründen de yoğunca izlere rastlamak mümkündür. Ören yeri yarım saat ile bir saat arasında sindire sindire gezilebilecek büyüklükte. Bu antik kentte tarih bize neler sundu biraz da ona bakalım.
(Pitosbahçesi resmi)
İlk olarak yukarıda da resmi görünen Pitos Bahçesi ile karşılaşıyorsunuz. Çok eskilere tarihlenen bu pitoslar zamanının saklama kapları görevini yapmışlar. İçerisinde şarap, yağ, tahıl gibi besinler saklanmış. Saklama kabı benzetmesine bakmayın ebatları gayet büyük, ortalama bir insanının ölçülerine sahip.
(Roma tiyatrosu resmi)
Yukarıda görseli olan yapı bize Roma döneminden göz kırpıyor. Roma kültüründe önemli bir yere sahip olan Roma Hamamı antik kentin kültür çeşitliliğini görmek adına önemli bir kalıntı.
(Meclis Binası)
Sanat, neredeyse insanlıkla yaşıt. İnsanoğlunun en eski uğraşlarından, mağara duvarına çizilen resimlerden bu gün heykele, tiyatroya, sinemaya uzanan birgeçmiş. Tiyatro bunların en eskilerinden biridirdenilebilir. Görsel de Roma dönemine tarihlenen küçük tiyatro yer almakta. Buranın hemen yakınında aşağıda resmi görünen yer ise Grek-Roma etkisindeki meclis binasından geriye kalanlar.
(Roma Hamamı)
Antik kentin en görülmeye değer yerlerinden biri ise Troya Savaşı’nın dönüm noktası olma özelliğine sahip meşhur tahta at. Atın restore ediliyor olması nedeniyle bu gün yaptığımız gezide bize görsel şölen yaşatamadı.
Bizim gezimiz öğrenci bütçesi ile yapılmış bir gezi olmasından dolayı profesyonel bir rehber eşliğinde olmadı. Kendi rehberimiz kendimiz olmaya çalıştık. Bu haliyle bile çok keyifli bir gezi oldu. Ören yeri burada gezilecek tek yer değil elbetteköy ile ören yeri arasında kalan Troya Müzesi ise gezilmesini şiddetle tavsiye edeceğimiz yerlerden. İlk çağlardan Osmanlı’nın son dönemine kadar bir çok esere ev sahipliği yapan müze gezilmesi halinde gezeni büyüleyecek güzellikte. Hem antik kentin hem de müzenin bu kadar güzel olmasında OPET’inetkisi hiçte göz ardı edilecek cinsten değil. Gezi müddetince moral bozan bir durumdan da bahsetmek isterim. Ören yeri içerisinde yer alan hediyelik eşya satan ve kafeterya olarak hizmet veren yerlerin pahalılığı gerçekten öğrenci bütçesine hiçte hitap etmiyor.
Aşağı yer alan görseller Troya Müzesi’nden objektifimize takılanlar.
(Aşağıdakiler Müze resimleri)
(Homeros Büstü)
(Afrodit)
(Agustus)
(Osmanlı Döneminden Namazgah Taşı)
(Roma İmparatoru Hadarian)
Gezdiğimiz yerle alâkalı yetkin olmamamızdan dolayı akademik bilgi ve dilden uzak yalnızca kendi gözlemlerimizle ve objektifimize takılan görüntülerle anlatmaya çalıştık. Yolu Çanakkale’ye düşen tarih ve arkeoloji meraklıları buraya uğramadan geçmeyin. Kim bilir,aşkuğruna yapılan savaşlara şahit olan bu topraklar belki de size aşkın tatlı tebessümünü tattırır.
