top of page

Gezdik Gördük: ÇİMENLİK KALESİ (KALE-İ SULTANİ)



Uzun sayılabilecek Çanakkale serüvenin son vakitlerine gelmişken, çok gezen mi bilir yoksa okuyan mı gezilerinin son duraklarındandı Çimenlik Kalesi. Bu yazı biraz gezi biraz da kalenin surlarına kazınmış Çanakkale’ye veda yazısı olacak. Tarih bölümü mezunu olarak geldiğim bu şehirden öğretmen olarak ayrılıyorum. Geçen yılın ekim ayından bu yılın haziran ayına kadar yer yer çöldeki bahtsız bedevinin talihsiz hallerini andıracak,bazen de Evliya Çelebi’nin seyyahlığına göz kırpacak cinsten yaşanmışlıklar birikti. Veda bahsini fazla uzatıp gözlerdeki iki damla yaşın terk-i diyar etmesine fırsat vermeden Kale-i Sultani’den ve burada aklımıza kazınanlar ve kadrajımıza takılanlardan bahsetmeye başlayalım. Yine daha önceki gezilerde olduğu gibi dar öğrenci bütçemizi seferber ederek kalenin yolunu tuttuk. Fakat ilk denemede kaleye girmeyi başaramadık sebebi ise giriş ücretinin 60 lira olmasıydı. Çokta büyük olmayan araştırma neticesinde Çarşamba gününün halk günü olduğunu ve giriş ücretinin yarı yarıya düştüğünü öğrendikten sonra Çarşamba günü giriş yapabildik. Kale İstanbul’un fethini takip eden yıllarda Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Yakup Bey nezaretinde 1461-1462 yıllarında boğazın en dar noktasına inşa edilmiş. Çanakkale şehir merkezinde yer alan kale Sarıçay ile boğazın birleştiği nokta üzerindeki düzlükte yer almaktadır. Boğazın diğer yakasında ise Çimenlik Kalesi ile göz temasını hiç kesmeyen Kilitbahir Kalesi yer alıyor. Bu iki kale 400 seneyi aşkın süredir boğazın ve Anadolu’nun muhafızı gibi halen dimdik ayakta. Çimenlik Kalesi içerisinde kaleyle yaşıt Fatih Camii yer alıyor. Kale içindeki tek cami bu değil Sultan Abdülaziz tarafından kale içerine bir cami daha yaptırılmış. Yapılışı esnasında baruthane olarak inşa edilen yapı bu gün Pir-i Reis galerisi olarak müze fonksiyonundadır. Kanuni ve 3. Selim devirlerinde güçlendirme ve yenileme yapılmış 19. yüzyılda ise kalenin boğaza bakan surları yıkılarak tabya haline getirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı içerisinde büyük övünç kaynağımız olan Çanakkale muharebeleri esnasında savunmamızın başarıya ulaşmasında önemli etkisi olmuştur.Kale bu gün denizcilik müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Bahçe kısmında çeşitli devletlerin üretimlerinden çıkmış mayın, top, uçaksavar, denizden çıkarılmış bir Alman denizaltısı seyir zevkini doruğa çıkarıp sizi kalenin içerine doğru yönlendiriyor.


(Alman denizaltı)




(Rusya, 1879)

(Queen Elizabeth zırhlısından ateşlenen topun bıraktığı iz.

Kale duvarına saplanıp patlamadan halen duvarda yer almakta.)


Kalenin içi ise dışarısına nispet edercesine o kadar çok tarihi eseri içerisinde bulunduruyor ki gezip hayran kalmamak elde değil. Kale içerisindeki müzede cephedeki askerin tasvirleri, Osmanlı subay üniforma ve teçhizatı, cephede bulunan kap kacak ve çeşitli gereçler, farklı türde silahların yanında Osmanlı denizciliğine ait araç gereç ve tasvirler görülmeyi bekleyenlerden yalnızca bazıları.


(İngiliz ( H Tipi) mayın)

(Hafif makineli tüfek, Fransız, 1915)






Kalenin üst katında birde resim sergisi mevcut. Bu serginin değişik ve etkileyici bir hikayesi de var. Sergideki tablolar ressam Fehmi Korkut ULUĞ’a aittir. Savaşın daha yeni başladığı sıralarda birlik komutanı olan Hasan Fehmi ismindeki subay düşmana taarruza geçildiği bir sırada yaralanır. Yaralanması dolayısıyla kendinden geçip bayılır ve gözünü İzmir’deki bir askeri hastanede açar. Burada tedavi gördüğü sırada bir hemşireye aşık olur ve nihayetinde evlenirler. Bu evlilikten üç kız çocuğu dünyaya gelir. Bu çocuklardan yani Hasan Fehmi Bey’in torunlarından biri de ressam Fehmi Korkut ULUĞ’dur. Türk askerinin, dedesinin muhteşem mücadelesini sanatın büyüsü ve kabiliyetin ahengiyle bu güzel tablolar meydana gelmiştir. İşte görmeye, öğrenmeye dair bir çok güzelliği içinde barındıran Çimenlik Kalesi’nden kadrajımıza takılan bazı görüntüler.



(Fehmi Korkut ULUĞ 1-2)


(Fatih Camii)

(Uçaksavar, İtalyan, 20. yy.)


Yolunuz Çanakkale’ye düşüp nereyi gezsek diye düşünürseniz eğer Çimenlik Kalesi aklınıza gelen ilk yerlerden olsun.



bottom of page