top of page

İttihat Ve Terakki Yeniden Canlanıyor




Önceki yazımda 20. Yüzyılın başında etkisini kaybetmiş bir “İttihat Ve Terakki”de kalmıştık.

Ancak harekete birden 2.Abdülhamid’in görevden aldığı,eskiden devlet bürokrasisinde görevler almış devlet adamları da destek vermeye başlamıştı.

Özellikle Damat Paşa olan Mahmud Paşa ve oğlu Sabahattin bey cemiyete maddi destek vermeye başlamışlardı.

1902 de yapılan “Jön Türkler Kongresi”sonrasında cemiyet ikiye ayrılmış bir grup Ahmet Rıza Bey etrafında toplanırken diğer grup Sebahattin Beyin etrafında toplandılar.

Sebahattin Beyin etrafında toplananlar genelde Rum ve Ermeni kökenli vatandaşlardı.

Bu yüzden biraz daha özerkçi ve serbest ekonomi politikalarını izliyordu.

Ahmet Rıza bey ve grubu ise Türkçü ve merkeziyetçi politikaları destekleyip hedeflerini o doğrultuda belirliyorlardı

Kısa zaman sonra Sebahattin Beyin grubu dağıldı.

Terakki ve İttihat cemiyeti ise 1905 e kadar yayın organlarıyla çalışmalarını sürdürdü.


Hep sorulan sorulardan birisi de şudur ki

Mustafa Kemal İttihatçi mi? Tabiki de o zamanın vatansever ve cesur yürekli çoğu subayı gibi Mustafa Kemal de İttihatçiydi.

Şöyle ki;

Bunu İttihatçilerin ordusu olarak adlandırılan “Hareket Ordusunun”Kurmay başkanı oluşundan,cemiyet toplantılarına ve kongrelerine katılmasından ve Daha sonra İttihat Ve Terakkiyle birleşecek olan Vatan Ve Hürriyet Cemiyetini 1906 yılında Şam da görevliyken Lütfi Müfit beyle birlikte kuruşundan örnek verebilirim.Daha sonrasında ise Mustafa Kemal’in doğduğu topraklar olan Selanik’te de Mustafa Kemalin öncülüğünde şubesi açılmıştır.

Yine aynı yıl içerisinde Vatan Ve Hürriyet Cemiyetinden esinlenen bir grup yine Selanik de Osmanlı Hürriyet Cemiyeti adında bir cemiyet kurdular.Bu örgütü de o zamanlar başkatiplikten istifa eden Talat paşa yönetiyordu. Ayrıca o sırada rütbesi binbaşı olan “Enver Paşa”da bu cemiyetin 12.üyesidir.

Bu cemiyet etrafında 3.ordunun subaylarını ve devlet adamlarını toplamayı başarmıştı.Ardından 26 Eylül 1907 de bu iki cemiyet(Terakki ve İttihat-Osmanlı Hürriyet Cemiyeti) “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti”adı altında birleştiler.

Artık adı Osmanlı Terakki Ve İttihat Cemiyeti olan bu kuruluş tam olarak teşkilatlanmış ve teşkilatın merkezinden emirler almaya başlamıştı.

Vatan Ve Hürriyet Cemiyeti’nin de katılmasıyla tekrar adı “İttihat Ve Terakki”olan cemiyetin artık tek amacı 1876 da ki Kanun-i Esasînin tekrar yürürlüğe koyulmasını sağlamaktı.

Artık bütün cemiyetleri himayesi altına alıp tek çatı altında birleştiren İttihat Ve Terakki için tek sorun Sultan 2. Abdülhamid’in Kanun-i Esasiyi kabul etmesi gibi gözüküyordu.Bunun için türlü nedenlerle isyan başlattılar,çıkan İttihatçilerin isyanını bir türlü bastıramayan Payitaht yönetimi ve 2.Abdülhamid daha fazla baskılara dayanamayıp Kanun-i Esasiyi yürürlüğe koyduğunu ifade etmiştir.

Artık istediklerini alan İttihatçiler için diğer hedefleri kendilerine düşman olarak gördükleri Sultanı tahtından indirmekten gayrısı olmayacaktı.


Kaynakça

Atatürk Ansiklopedisi(İ.S 2020)


Yazı iletişim: Semih Ceylan

Dergi İletişim: dusunurlerdergisi.com

bottom of page