''Romantizm, sonsuzluğu yeryüzünde aramaktır. Gerçekliğin ötesine bakmak, hayal gücünün sınırlarını zorlamak, doğayı ve insanı bir bütün olarak görmek, duyguları şiirsel bir dille ifade etmek, her şeyin ötesinde bir duygu yoğunluğu yaratmak demektir'' sözüyle güzel bir tanımda bulunmuş, İngiliz romantizminin kurucu şairi olan sevgili William Wordsworth...
Seneler sonra bir alt başlık açmış Edgar Allan Poe,
''yalnızca karanlıkta, yalnızca acıda, yalnızca yıkımda, yalnızca ölümde güzellik vardır.''
Bu yazımda sizleri romantizmin karanlık sularında yüzdüreceğim. Karanlık Romantizm akımının temel özelliklerini, etkilendiği sanat dallarını, önde gelen eserleri ve sanatçıları detaylı şekilde inceleyeceğiz. Roman, şiir, müzik, sinema, resim ve mimaride kendine nasıl bir yer edindiğine birlikte şahit olacağız. Sevgili sanatseverler, keyifli okumalar diliyorum...
Karanlık Romantizm Akımı, 18. yüzyılın sonundan 19. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde popüler olan bir edebiyat akımıdır. Edebiyat alanında öncülüğünü ,şiirlerindeki gizemli ritimleri ile baş döndüren, yoğun sembolizmi dahice kullanışı ile hayranlık uyandıran Edgar Allan Poe yapmıştır. Karanlık Romantizm akımının en belirgin özellikleri arasında görüyoruz korkuyu, gizemi, duygu yoğunluğunu ve sarsıcı atmosferin etkisini. İnsan doğasının acımasızlığından, psikolojik kargaşalara ve iç çatışmalarına, oradan da ölüm ve intihar gibi konulara değiniyor bu akım ve doğaüstü olayların içinden mistik bir rüzgar ile geçiyor.
O rüzgara kendinizi bırakıp savrulmak istiyorsanız buraya sizin için birkaç güzel kitap bırakacağım.
"Frankenstein" - Mary Shelley: Modern bilim-kurgu ve gotik korku türlerinin öncülerinden biri olan eser, yaratılan bir canavarın insanlıkla olan mücadelesini konu alıyor ve bu konuyu doğa bilimleri, insanlık ve yalnızlık ile çevreliyor.
"Dracula" - Bram Stoker: Vampir mitinin popülerleşmesinde önemli bir rol oynamış olan roman, yaşayan vampir Kont Dracula'nın hikayesini anlatıyor.
"The Picture of Dorian Gray" - Oscar Wilde: Güzellik, gençlik ve ölümsüzlük arayışı içindeki bir genç adamın hikayesini anlatıyor ve Oscar Wilde'ın imzasını taşıyan mizah, ironi ve sosyal eleştiri özellikleriyle dikkat çekiyor.
"The Tell-Tale Heart" - Edgar Allan Poe: Bir adamın suçluluk duygusu ile deliliğini anlatıyor ve psikolojik derinlik ve anlatım teknikleriyle dikkat çekiyor.
"The Fall of the House of Usher" - Edgar Allan Poe: Yıkılmakta olan bir malikanenin hikayesini anlatıyor ve anlatım teknikleri, sembolizm ve atmosfer özellikleriyle dikkat çekiyor.
"The Scarlet Letter" - Nathaniel Hawthorne: Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden biri olmakla beraber 17. yüzyılda Massachusetts'te geçiyor ve bir kadının zina suçuyla yüzleşmesini anlatıyor. Ahlaki sorunlar, günah ve ceza, bireysel özgürlük ve toplumsal baskı gibi konuları ele alıyor.
"Moby-Dick" - Herman Melville: Kaptan Ahab'ın takıntılı ve intikam dolu olarak yönettiği Pequod adlı balina avı gemisinde seyahat eden denizci Ishmael'in öyküsünü anlatıyor. Melville'in şiirsel dili, denizde yaşamın canlı tasvirleri ve felsefi düşüncelerle dolu yazım tarzı ile karakterize durumda olduğu dikkatten kaçmıyor.
"Wuthering Heights" - Emily Bronte: İngiliz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olmakla beraber İngiltere'nin Yorkshire bölgesinde geçiyor aynı zamanda bir aşk hikayesi, kin ve intikam temasını işliyor. Ayrıca yükselen burjuvazi ve aristokrasi arasındaki sosyal farklılıkları, aile ve toplumsal yapıları ele alıyor.
"The Monk" - Matthew Lewis: dönemin İngiliz edebiyatında sansür tartışmalarına neden olmuş olan roman,bir keşişin şeytani arzularını ve günah işleme çabalarını anlatıyor. Ayrıca cinsellik, şiddet ve dini temaları ele alıyor.
"The Mysteries of Udolpho" - Ann Radcliffe: Doğa, aşk, macera, tarih ve gotik korku unsurlarını bir araya getirmiş olan yapıt, bir genç kızın çektiği acıları ve doğaüstü olayları konu alıyor.
Karanlık Romantizm Akımı, rock ve metal müzik içinde öyle bir yer edinmiştir ki ruhumuza işler, bazen de bir tokat gibi yüzümüze çarpar ve bizi kendimize getirir. Ve aslında bu çoğu zaman ihtiyacımız olan tek şeydir.
Pekala, şimdi bir sanat akımının bir elektrik akımına dönüşüp, kulaktan tüm vücudumuza nasıl yayılabileceğine birkaç müzik tavsiyesiyle bakalım;
"In the Air Tonight" - Phil Collins
"Behind Blue Eyes" - The Who
"Wicked Game" - Chris Isaak
"The Unforgiven" - Metallica
"Creep" - Radiohead
"Love Like Blood" - Killing Joke
"Lullaby" - The Cure
"Don't Fear the Reaper" - Blue Öyster Cult
"Enjoy the Silence" - Depeche Mode
"The End" - The Doors
"Love Will Tear Us Apart" - Joy Division
"A Forest" - The Cure
"Heart-Shaped Box" - Nirvana
"Black" - Pearl Jam
"The Killing Moon" - Echo & The Bunnymen
"Lovesong" - The Cure
"Pale Blue Eyes" - The Velvet Underground
"All I Need" - Radiohead
"Pictures of You" - The Cure
"Hurt" - Nine Inch Nails
"Rock and roll enerjiden ibarettir. Gençlik hissinin ve bu enerjiyi ifade edebilmenin bir yoludur."cümlesini kurup duygularımıza tercüman olan Tommy Lee, teşekkürler!
Ayrıca"Metal, toplumun kısıtlamalarından kurtulmanın ve kendinize sadık kalmanın bir yoludur." diyerek haklılık mevkiinde en üst koltuğa oturmaya hak kazanmış Corey Taylor, tebrikler!
Ve Klasik müziği ele alırsak, Ludwig van Beethoven, Hector Berlioz, Franz Schubert gibi besteciler, karanlık romantizm akımının müzikal öğelerini taşıyan eserler bestelemişlerdir. Bu eserlerde yoğun duygusal ve dramatik öğeleri, doğaüstü ve mistik unsurları, yoğun düşünsel içerikleri dinlediğimiz andan itibaren hissedebiliyoruz;
1. Ludwig van Beethoven - Symphony No.5 2. Hector Berlioz - Symphonie fantastique 3. Franz Schubert - Winterreise 4. Robert Schumann - Dichterliebe 5. Franz Liszt - Totentanz 6. Frederic Chopin - Prelude in E minor 7. Richard Wagner - Tristan und Isolde 8. Gustav Mahler - Symphony No. 5 9. Pyotr Ilyich Tchaikovsky - Symphony No.6
Karanlık romantizm akımının etkilerini mimaride de görmemiz mümkündür. Özellikle 18. ve 19. yüzyılların sonlarına doğru, gotik tarzı yeniden canlandırma eğilimiyle birlikte, karanlık romantizm etkileri de mimariye yansımıştır.
Gotik mimari, orta çağın kiliseleri, şatoları ve kaleleri gibi yapılarından etkilenir ve özellikle karanlık ve ürkütücü atmosferi yaratmak için kullanılır. Bu tarzda yapılan yapılar genellikle simetrik olmayan, kaba taş veya tuğla duvarlar, yüksek kuleler, kemerli pencereler ve büyük, dekoratif kapılar gibi özelliklere sahiptir.
Walzin Kalesi, Namur, Belçika
Notre Dame Katedrali,Paris,Fransa
Houses Of Parliament, Londra, İngiltere
Aziz Vitus Katedrali, Prag, Çek Cumhuriyeti
Sanat, kimi zaman renkli fırçaların dansıyla anlatılan bir hikayedir. Sanatçının eserindeki bu hikayeyi anlamak için onun gibi bakmak daha doğrusu onun gibi görmek gerekir. Bunu başarabildiğiniz o an, gördüğünüz her fırça darbesinin sizin için artık bir anlamı olur.
Karanlık romantizm akımı, resim sanatında romantik dönemin devamı olarak görülse de aslında kendine özgü bir tarz yaratmıştır. Eserler; Karanlık, tehditkar, dramatik ve duygusal unsurlar, doğaüstü ve mistik öğeler içerirler. İzleyicilere yoğun bir duygusal deneyim sunar ve sıklıkla rahatsız edici, ürkütücü ve korkutucu sahneleri yansıtırlar.
Mesela gördüğünüz eser, Henry Fuseli'nin "The Nightmare" adlı tablosudur. İsminden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki Nightmare kelimesinde bulunan 'mare' hecesi, İskandinav mitolojisinde şeytani bir ruhun ismi olarak karşımıza çıkıyor ve insanlara rüyada işkence etmesiyle tanınıyor. Ve aslında tabloda, 'karabasan' adıyla bildiğimiz uyku felcine tanıklık ediyoruz. Ancak, Fuseli'nin bir arkadaşının yeğenine delicesine aşık olduğunu fakat evlilik teklifinin reddedildiğini ardından genç kadını mektuplarla taciz ettiğini işin içine koyarsak eser hakkındaki yorumlar bastırılmış cinselliğin resmedilişine kayıyor.
Bir diğer eserimiz William Bouguereau' dan gelsin.Çoğu zaman eserlerinde aydınlığı,mitolojiyi ve refahı işleyen ressam, 'Dante and Virgil in hell' tablosuyla alışılmışın dışında bir eser ortaya koymuş. Tablo aslında Dante Alighieri'nin epik şiiri "İlahi Komedya"dan bir sahneyi tasvir ediyor. Şiirde, Dante, antik Roma şairi Virgil tarafından cehennem dairelerinde gezdiriliyor ve günahları için cezalandırılan lanetli ruhlarla karşılaşıyor.Tabloda da Dante ve Virgil'in, beşinci daireyi altıncıdan ayıran Styx nehrinin kıyısında durdukları bir sahneyi gösteriyor. Ayrıca ressamın insan vücudunu kusursuz işleyişi gözlerden kaçmıyor. Gerçekten çok başarılı.
Francisco Goya'nın 'The Third of May,1814' adlı eserini görmekteyiz. Tabloda Madrid'de gerçekleşen katliamı ve ülkeyi istila eden Napolyon ordusuna başkaldıranların idam edilişini görmekteyiz. Eser, İspanyol resim sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Hatta sanat tarihçisi Kenneth Clark'a göre kelimenin tam anlamıyla 'devrim' sayılabilecek ilk büyük resim olma özelliğini taşıyor.
Mistik yalnızlığın Caspar David Friedrich tarafından 'Monk By The Sea' adıyla resmedilişini görüyoruz.
Tablo, gri bir bulutlu gökyüzünün altında, denizin kıyısında duran yalnız bir rahibi gösteriyor. Rahip, ayakta durarak denize doğru bakıyor ve insanın küçüklüğüne karşılık doğanın gücüne karşı bir hayranlık duygusu yaratıyor.
Perdede dans eden gölgelerin büyüleyici oyunu olan sinemada da karanlık romantizm akımı etkilerinin izleyicileri çepeçevre sardığını söyleyebilirim. İlginizi çekme ihtimaline karşılık işte karanlık romantizm akımını yoğun bir şekilde içeren filmlerden bazıları:
1. The Crow (1994) - Alex Proyas tarafından yönetilen bu film, ölümün ardından intikam arayan bir müzisyenin hikayesini anlatıyor. Filmde gotik unsurlar, dramatik sahneler, karanlık atmosferler yoğun bir şekilde kullanılıyor. 2. Crimson Peak (2015) - Guillermo del Toro'nun yönettiği bu film, genç bir kadının hayaletlerle dolu bir malikaneye taşınması sonucu yaşanan korkunç olayları anlatıyor. 3. Sleepy Hollow (1999) - Tim Burton'ın yönettiği bu film, korkunç bir başsız atlı efsanesinin uyarlamasıdır. Filmde gotik atmosferler, karanlık sahneler, doğaüstü unsurlar fazlasıyla bulunuyor. 4. Interview with the Vampire (1994) - Neil Jordan'ın yönettiği bu film, Anne Rice'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, bir vampirin yüzyıllar boyunca süren hayatının hikayesini anlatıyor. 5. Black Swan (2010) - Darren Aronofsky'nin yönettiği bu film, balet dünyasındaki rekabetin bir psikolojik gerilim filmine dönüşmesini konu alıyor.
6. Bram Stoker's Dracula - (1992) - Francis Ford Coppola tarafından yönetilen bir Dracula uyarlamasıdır. 7. Interview with the Vampire - (1994) - Anne Rice'ın aynı adlı romanından uyarlanan bir vampir filmidir. 8. Sleepy Hollow - (1999) - Tim Burton tarafından yönetilen bir korku filmidir. 9. Penny Dreadful - (2014-2016) - TV dizisi olarak yayınlanan bir gotik korku-drama serisidir. 10. Crimson Peak - (2015) - Guillermo del Toro tarafından yönetilen bir gotik korku filmidir ve bir yazarın, hayaletli bir malikanede yaşadığı aşk dolu gotik korku hikayesini anlatır. 11. The Raven - (2012) - Edgar Allan Poe'nun öykülerinden esinlenerek yapılmış bir film.cinayetler serisi üzerinde çalışan Poe'nun, kendisiyle alakalı esrarengiz olaylarla dolu gerilim dolu hikayesine tanık oluyoruz. 12. The Woman in Black - (2012) - Genç bir avukatın, hayaletli bir evi satmak için gittiği kasabada yaşadığı doğaüstü olaylarla dolu gotik korku hikayesini anlatıyor. 13. The Prestige - (2006) - İki sihirbazın, birbirleriyle olan rekabetlerinde birbirlerinin sırlarını keşfetmek için verdikleri mücadele dolu gerilim dolu hikayesini konu alıyor.
Sanatın ruhunuza fısıldamasına izin verin,
Sevgilerimle...
Comments