top of page
Yazarın fotoğrafıAnıl Cür

Kasım En Metanetli Aydır


Kasımın matemi günlerinde gizliydi. Acı ve keder kasımın en derinine kadar işlemişti. Günler hüzünlü geçer, geceleri dolunay eksik olmazdı göğün mateminden. Ruh ise bir girdaba hapsolmuş, yerinde sayadururdu. Elem bir vücut olmuş zihnimin bir kenarında ordugah kurmuştu. Hani olur ya hüzün genelde geceleri nükseder diye halbuki şimdi öyle değildi gündüzleri dahi varlığını hissettiriyordu. Yediğim yemekte, içtiğim suda hatta ayak bastığım her kaldırım taşında denk düşüyorduk. Kendini hiç yalnız bırakmıyor benimle yaşıyordu adeta. Günler geçer, zaman geçer ama düşünceler gitmezdi. O zaman bu düşüncenin anavatanına seyahat edebiliriz. Bu yüzden geçmişe gitmek gerekir. Benimle zamanda yolculuk yapmak ister misiniz? İsteriz dediğinizi duyuyorum ve yolculuk başlasın.


Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde hüzünler üst üste biriktiği bir vakitte, aylardan kasım, günlerden cumartesiydi. Size bir sır vermem gerekirse cumartesilerden ve saat dokuzlardan hep nefret ederim. Düşünün bir çiçeğiniz var bahçenize ektiğiniz ve bir sabah uyanıyorsunuz çiçeğinize don vurmuş, kurumuş gitmiş. Ne acı ama değil mi! Gözünüz gibi baktığınız emeğiniz bir sabah ansızın yok oluyor. Çok kahredici durum. İnsanoğlu illa ki bir nesne yahut bir canlıya bir bağ kurar. Ki bu onun tesellisidir. Kendini avutma biçimidir. Lakin insana verilen değer bunun kat ve kat üstündedir. Hele ki sizin varlığına can veren anneniz ise… Hepimiz eğer bir kişiye minnet duyacak olsaydık bu annemiz olurdu. Kendi canı pahasına kendinden ödün vererek bizi yaşamına baki kılar. En yakınından dahi korur. Ömrü yettiği sürece sizi kanatları altında tüm kötülüklere karşı korur. Yemez yedirir, giymez giydirir, içmez içirirdi. Bence insanın arkasında dağ gibi duran annesidir. Tüm herkes sizden vazgeçse bile o sizden azla vazgeçmez hep sizinle yürürdü. Tek gerçek sevgi bullak anne sevgisiydi. Belki zaman içinde ânın büyüsüne kapılıp bazı şeylerin farkında olamadık. İnsanların bazen keşke o zaman da olsaydım, geri denebilseydim dediği anlar vardır. Benim ise annemin yanımda olduğu herhangi bir ândı. Keşke o ânı yaşamasaydım dediği vakit hastane köşelerinde geçirdiğim vakitlerdi. Yaşımın görüp görebileceği tüm her şeyi orada bizzat kemiklerime işleye işleye öğrendim ve yaşadım. Hayatımda boş yere yaşanan her şeye fazlaca kafamı yormuş, kendimi fazlaca üzdüğümü gördüm. Gerçekte öyle acımasız durumlar varmış ki benimki deve de pire gibiydi. Para hırsı, bir sevgi hırsı, makam ve mevki hırsı hepsi boşunaymış tek bir gerçek varmış o da ölümmüş. Bunu kafamı duvarlara vura vura öğrendim. Birçok hastane arkadaşlıkları kurdum, yaşlı teyzeler, amcalar tanıdım. Herkes kendi derdini unutmuş yanındakinin derdini yaşıyordu. Bu çok güzeldi. O an en büyük hatayı kendime yapmışım. Hayatımı gereksiz onca şeye yormuşum. Pişmanım. Geriye dönebilseydim bazı şeyler için asla bu kadar vaktimi harcamazdım. Çok gözyaşı döktüm bir kapının ardına sığınarak. Çok dualar ettim Allah’a gözyaşım yanaklarıma karışarak. Kasımın yirmibeşiydi sabah dokuzda bir telefon çaldı, irkilerek açtım. Tüylerim diken diken oldu. Dediler annenizi kaybettik. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü adeta o an bende ölmek istedim ama olmadım. Yerimde dona kaldım. Çaresizdim boş duvarlara baka kaldım. Bu kadar kolay mıydı söylemek şu iki dizelik cümleyi. Nasıl ölebilirdi bir insanın annesi. Öyle tuhaftı ki aklımdaki herhangi bir şey için cümle dahi kuramadım. Yutkunamadım. Zaman durdu. Ve ben benim için zaman orada durdu, yaşantım yaşamım orada bitti. Ve ben hep yirmi üç yaşında olacağım. Günler hep yirmibeşini, aylar ise hep kasımı gösterecek. Meleğimin bedeni toprak olunca benim tüm anılarım ve hayallerim orada kaldı. Ben kendimi orada bıraktım. O zamandan bu zamana yaşamımı sürdürdüm. İnişlerle çıkışlarla geçti ve ömrüm geçmeye de devam ediyor. Ne zaman geriye akabilir ne de annemi geri döndürebilirim. Geride sadece elemli bir gözyaşlarım ve annemle olan anılarım kaldı zihnimde. Ve ben onun hatırasını yaşatmaya devam edeceğim. Beni gördüğünü biliyorum ve ona şuan bile iyi ki oğlum olmuşsun dedirteceğim. Onu her zaman ve her daim yaşatacağım. Aziz ol annecim gözün arkada kalmasın. Hep benimleydin ve olacaksın. Ruhun şad ve aziz olsun. Elbet bir gün kavuşacağız. Kavuşana denk selametle annecim. Rahat uyu güzel kızım

471 görüntüleme1 yorum

1 comentário


Convidado:
30 de nov. de 2024

Allah rahmet eylesin... "Bu evren her gece ne gömlekler diker! kimini gelen, kimini giden giyer. Her gün nice sevinçlerle dolar dünya, Nice dertler toprağa karışır gider. " Ömer Hayyam

Curtir
bottom of page